DERİN ESMER: "Kırk Yaşında Çocuklar Dolaşıyor Etrafımızda, Şaşırtıyorlar Beni…"

Merhaba Araştırmacı-Dinleyiciler,

Sene yine 1997. Yaz aylarındayız, Haziran ya da Temmuz filan. Ağustos da olabilir.

Mor ve Ötesi ilk albümü Şehir’i yayınlamış 1996 yazında, ancak biz albümün klipleriyle henüz karşılaşıyoruz televizyonda ("internette şarkı sözlerine ulaşamadığımız zamanlardayız" hatırlatması). Önce Yalnız Şarkı’da görüyoruz kendilerini hareket ederlerken, sonra Sabahın Köründe’de. Yalnız Şarkı’yı hala Harun’un o zamanki sesiyle söylüyoruz bu arada, belirtmeden geçmeyeyim.

Derin Esmer’le Şehir albümünün A1’i Sabahın Köründe’yi sabahın körü sesiyle söylerken tanıştık (o zamanlar biz de sabahın saat sekiz buçuğundaki laboratuvara yetişmeye çalışıyoruz, haliyle laboratuvara giderkenki marşımız bu şarkı). Sonra da yukarıda anlattığım kliplerde karşılaştık. İyi ki de varmış o klipler, çünkü sonra bir daha kendisine görsel olarak pek ulaşılamadı. Şu an farkediyorum ki, dinlediğim sanatçılar içerisinde belki de en az gördüğüm kişi Derin Esmer’dir. Daha fazla “görmediğim” biri olmadı dinlediklerim arasında.                                                  

       

Şehir ve Bırak Zaman Aksın albümlerinin kaset kartonetlerinde her ikisinin de hazırlık aşamasında emeği olduğunu gördüğümüz Derin Esmer, ikinci albüm çıktığı sıralarda gruptan ayrılıyor. O dönem (1998-1999) Amerika’ya taşındığı dönem. Mor ve Ötesi ise grup üyelerindeki değişikliklerle yoluna devam ediyor sonrasında. Gayet de iyi devam ediyor hatta, biliyoruz hepimiz, ancak gözlerimiz kulaklarımız bir Derin Esmer arıyor ister istemez.

 

    

Kendisinden, 2013 yılında yayınladığı Bir albümüne kadar haber alamıyoruz. Ancak, hayranları albüm haberini duyunca tabii ki çok seviniyor. O ara Derin Esmer’e hepimiz birer mail yazmışız meğerse, zaman içindeki konuşmalarımızda çıktı ortaya; “aaa ben de yazmıştım, şöyle şöyle demişti”. 

Şahsen, bir İstanbul konserinde kendisini sahnede izleyeceğimi düşünerek çok mutlu olmuştum. Yazdığım maildeki soru da “konser ne zaman?”dı (klasik sorumdur bu). Hayal bu ya; böyle sahnede akustik akustik, sakin sakin kuduran Derin Esmer! Kendi gözlerinle göreceksin! Şaka gibi! “Ay lütfen gerçek olsun” derken, Gezi olayları bir güzel patlayınca ne Derin Esmer, ne Blur, ne New Order ne de başka bir şey, hiçbir şey kalmadı o seneki konser planları içerisinde, aynen bu sene olduğu gibi (deja vu bir tek Dark'ta Matrix'te filan olmuyor!).

Velhasıl kelam, yayınlandığı zamandan beri Bir albümü başucu albümlerimizden biri oldu (Spotify'da ya da Youtube'da bulabilirsiniz). Nerede olursak olalım kendimizi evimizde hissettiren Derin Esmer’i sevgiyle anıp kulaklarını çınlatıyoruz hala.

Özellikle şu günler, birçoğumuzun bize ayrılan yaşam alanını protesto ettiği bu acayip zamanlar Derin Esmer dinlemek için en uygun zamanlar.

Bir de güzel ülkemizin güzide "yaşayan ve yürüyen tarih"lerinden Güven Erkin Erkal’ın EKO TV’deki kült programı Kent Ozanları’ndan minderlere sığmayan bir kupleyi aşağıya iliştiriyorum. Farklı sebeplerle güleceğiniz ve duygulanacağınız bir kayıt 💓

Dağlar Dağlar’ı Fran Healy de söyledi bu arada, son İstanbul konserinde. O konulara da geleceğiz ilerleyen zamanlarda ayrıca :)))) 

Mor ve Ötesi,  kendilerini neşelendirip Yaz Yaz Yaz cover’ı da yaptı, daha ne olsun :)

"Gerçek Hayat" hepinizi rehin alsın!

"Thanks for the memories" Derin 😍

brit me

(Dip Not: Ülkemize gelen yabancı grup ve müzisyenlerin öncesinde çıkan ön grupları ve sanatçıları beğenmeme nedenlerimizden biri de Derin Esmer'dir. Bu aslında dip not değil, en baş nottur. Bizim "bile" elimizde bu kadar kuvvetli isimler varken sizde nasıl full detone ve beş para etmez isimler var, anlamak mümkün değil. Tabii ki Derin Esmer ön grup olmaktan çok daha fazlasıdır. Ancak, biz bunu çıkarabildik diyenleri anlayamıyoruz haliyle. Bu ülkenin kaynaklarına daha dikkatli davranın bir zahmet.)