KONSER ARŞİVİ: Liam Gallagher - 14 Ağustos 2018

THE WEEKND: ''After Hours Til Dawn'' Londra Stadyumu Konseri

The Weeknd'i ''After Hours Til Dawn'' turnesi kapsamında Londra Stadyumu ya da bir diğer ismiyle Londra Olimpiyat Stadyumu'nda 7 Temmuz Cuma günü izledik.


The Weeknd


Malumunuz konu The Weeknd gibi son yıllarda müziğin dışında da oldukça aktif ve de böylesine büyük organizasyonlar olunca konser biletlerini yaklaşık 6-7 ay öncesinden aldığımız detayını belirtmek lazım. 

Londra için düşünürsek gayet sıcak bir havada, tam adıyla Kraliçe Elizabeth Olimpik Park'ının içinden geçerek ve de Premier Lig severlerin bileceği üzere West Ham United Futbol Kulübüne de ev sahipliği yapan Londra Stadyumu'na ulaştık. Henüz girişte muhtemel olarak geceden kamp yapan The Weeknd severlerin yiyecek içecek çöplerinin bizi karşılaması pek de hoş değildi. Genelde konser sonraları görmeye aşina olduğumuz bu manzaraya konser öncesinde tanık olduk.

Yukarıda bahsettiğim tabloya tezat olsa da popüler müzik yapan bir sanatçının konserinde elbette görsellik önem taşıyordu. Çoğunluğunu kadın seyircinin oluşturduğu kalabalıkta ışıltılı ''look''lara rastlamanın istisna olmadığı da tartışmaya kapalı bir konu.

Neredeyse kapı açılış saatine denk gelecek şekilde stadyuma vardık. Tribünde yerimizi aldık ve alanı incelerken devasa bir sahne tasarımı ile karşılaştık. Maalesef ve üzülerek ülkemizde benzerlerini görmenin çok zor olduğu bir prodüksiyon vardı karşımızda. Gökdelen tasarımlı binalar, uzun bir yürüyüş yolu, ortasında heykelvari bir kadın figürü ve yürüyüş yolunun bitiminde dünyamızın uydusu ay olarak yorumladığım balondan bir gezegen..



Detayların yanında esas konumuz müziğe gelecek olursak; The Weeknd öncesinde sahnedeki ilk isim Mike Dean'di. 1 saate yakın süren setinden sonra Dean'in yerini bu kez Kaytranada aldı. Sahne ''starboy''umuz için hazırlanmaya, Londra seyircisi de alanı doldurmaya devam ediyordu.


Kaytranada

Malumunuz Abel Bey sadece müzikte değil son zamanlarda dizi/filmlerde de boy göstermekte. Yakın zamanda HBO için çekilen The Idol'da oynayan sanatçının dizi tanıtım videosunu, kendisi sahne almadan önce kurulan dev ekranlarda izledik. Pek de övgü almayan hatta sıkıntılı bir anlatıma sahip olduğu söylenen diziyi pek merak etmiyor ve bu kısmın yorumunu izleyenlere bırakıyorum..

Bunların akabinde sahne hareketlenmeye başladı ve bembeyaz kıyafetleriyle gecenin açılışını dansçılar yaptı. Ortalama 2-3 dakikalık bir intro ve dansın sonunda çığlıklar eşliğinde Abel Tesfaye nam-ı diğer The Weeknd artık karşımızdaydı! Baştan aşağı beyazlara bürünen Tesfaye, kıyafetine eşlik eden maskesi ile bizleri selamladı.



Son albümü ''Dawn FM''in en gaz diyebileceğimiz şarkıları Take My Breath, Sacrifice ve How Do I Make You Love Me? ile geceye yüksek bir giriş yaptık. Tek bir şarkı gibi iç içe geçen üç şarkılık kolajdan sonra konser boyunca yine en bilinen şarkılarından Can't Feel My Face, I Feel It Coming, Starboy'u da dinledik elbette. Mevcut konser bir turne kapsamında gerçekleştiğinden playlistte pek değişiklik olmaması gayet tahmin edilebilir. Tek fark daha önceki konserlerde biste söylediği şarkıları bu konserde arasız ve bis olmadan söylemesi olabilir. 

Unutmadan söylemeliyim ki sahneye çıkarken kullandığı maskeyi de konserin yarısı diyebileceğimiz bir noktada Weeknd boy yüzünden çıkardı. Seyircileri, maskenin arkasında kendisinin olduğuna ikna ettikten sonra içimize sular serpildi. :))

Çok fazla diyaloğun olmadığını da söylemek gerekir ve seyirci de buna karşılık verdiğini istisnasız her şarkıya eşlik ederek gösteriyordu bence. Bunların yanı sıra benim canlı olarak dinlemeyi beklediğim ilk sıradaki şarkı açıkçası ''Often'' idi. Henüz The Weeknd dünya çapında bir tanınırlık kazanmadan, 2013 senesinde Mehmet Tez'in bir yazısında okuyarak haberdar olmuş ve bu şarkıyla ilk kez dinlemiştim. Bunun en bariz sebebi de birçoğumuzun bildiği üzere ilgili şarkıda sample olarak Sabahattin Ali şiiri olan ve Nükhet Duru'dan dinlediğimiz ''Ben Sana Vurgunum''un ilk iki cümlesinin yer almasıydı. (Seneler sürer her günüm / Yalnız gitmekten yorgunum)

36 şarkıdan oluşan playlistte, Often dışında canlı dinlemeyi beklediğim Call Out My Name, Less Than Zero, After Hours, Out of Time, Save Your Tears ve In Your Eyes ise konserdeki şahsi favorilerim oldu. ''The Idol'' soundtracklerinden olan, Madonna ve Playboi Carti ile beraber seslendirdiği ''Popular'' da konser playlistine dahil edilmişti. Save Your Tears için ayrı bir parantez açacak olursak; Bella Hadid ile bir dönem ilişkisi olan The Weeknd'in, Hadid'den gelen sesli mesajı şarkı içine harmanlayarak tüm stadyuma dinletmesiydi. Bunu da şova dökmeye gerek var mıydı diyeceğim ama sanırım bu işler tam olarak bu şekilde yürüyor... :)



Sonuç olarak The Weeknd'i ve yarattığı soundu çok seven ve dinlemekten keyif alan biri olarak hevesle gittiğim konserden gayet beklentilerim karşılanmış bir şekilde ayrıldım. Tekrar buluşmayı dört gözle bekleyeceğim.

F. Zeynep

Yorumlar