KONSER ARŞİVİ: Liam Gallagher - 14 Ağustos 2018

GEVENDE : 20. Yıl Konseri "Onu Sardalyeler Düşünsün"



Nasıl başlasam. 20. yıl konseri denildiğinde hissedilen duygunun eskiye dayanması normal elbette ama müziğin bugün gibi taze olması müthiş bir durum. Böyle olunca da konserin duygusu kalitesiyle doğru orantılı artıyor hatta doluyor da taşıyor bile.

Gevende 20. yıl konseri için 5 yıllık bir aranın ardından bir araya geldi ve konsere yetişen yeni bir şarkıyla. Şarkılar üzerinden konseri konuşmak doğru olanı gibi durabilir. Ancak bu sefer durum tamamen farklı. Çünkü bu bir duygu, deneyim ve hislerin/hislerimizin konseri. Ve bu Gevende'nin müziği.

Konser öncesinde sahneye açılışı yapmak üzere Deniz Göktaş çıktı. Yaklaşık beş dakikalık çok tadında bir açılışla Gevende'nin müziği ile ilk tanıştığı Odtü yıllarından bahsetti. Ve hızla bizlerin arasına gelip izleyici olarak yerini almak istediğini söyleyerek sahneyi Gevende'ye bıraktı. 

Gevende tüm izleyicilerin hayran, saygılı, sevinçli ve minnettar bakışları arasında sahnedeki yerini aldı. Evet bu pek çok duygu demek. Ve ilk şarkı Esinti. Suyun akışına izin verildi.

O andan sonrası zannediyorum ki herkesin kendi Gevende yolculuğu oldu. Ki grubun müziğinin ruhu her şeyiyle tam da bunun üzerine kurulu. Kim nerelere gitti hangi dünlere, hangi yarınlara gitti bilmek imkansız olsa da herkesin konser boyunca pür dikkat sahneyi izliyor olması uzun zamandır özlediğim ve pek çok kişinin de özlediğini bildiğim o konser atmosferini yarattı. 


( Gevende - Sermest, 20. Yıl Konseri, Zorlu Psm)

Bu atmosferin en önemli sebeplerinden biri de şüphesiz, müzikleriyle beraber yıllardır kendi içlerinde yarattıkları uyumdan, bazen müziklerine ve ruhlarına ufacık gelen sahnelerde (ki öyle izlemek de ayrı bir keyifti hatırlayanlar olacaktır) göz göze çalarak kurdukları o bağdan geldiğine inanıyorum. Tam da bu noktada müziklerinin yardımıyla yeryüzünde direnen, kapalı gibi duran yollarda çatlaklarından akmaya çalışıp yeni yollar açan herkes adına Ahmet Kenan Bilgiç, Serkan Emre Çiftçi, Gökçe Gürçay, Ömer Öztüyen ve Okan Kaya'ya tek tek sevgilerimi ve saygımı sunmalıyım. Bu yazı da başlı başına bunun için vardır, küçük tarihimize en renklisinden bir not düşülsün diye.


(Gevende, 20. Yıl Konseri - 13 Ocak 2024, Zorlu Psm)

Her şarkı müzisyenleri için ayrı bir hikaye, biz dinleyicileri için ayrı. Ahmet Kenan Bilgiç'in şarkıların hikayelerinden biraz bahsetmesi, paylaşmaya, bir arada olmaya ve bunun verdiği hisse çok yakışıyordu. Hatta belki de bu yüzden bir süre sonra o kadar da anlatmaktan vazgeçmesi de bununla ilgili olabilir. Çünkü bu konserde hiçbirimizin anlamlı sözlere ihtiyacı yoktu. Vigeland, Çelik Çomak, Domino, Sanki, Beboyi Yerkı, Ağlaya Ağlaya, Sessiz Gibi Bir Yer ve tüm şarkıları o gece hepimizin yerine konuştu diyebiliriz. Kaldı ki bir ara Ahmet Kenan "Şimdi herkes yanındaki tanımadığı birine merhaba desin, eminim buradan çıkıp konuşmaya başlasanız hepiniz çok iyi anlaşır beraber tatile bile çıkarsınız" diyerek biricikleri olan bizlerin bağını vurgulamayı ihmal etmemesi de aynı inancı paylaştığımızı gösterir gibiydi. Ve konserin güzel sürprizleri şahane müzisyenler Cenk Erdoğan ve Can Ömer Uygan'da bütün bu bağın bir diğer tamamlayıcı unsuru olarak iyi ki oradaydılar.



( Gevende - Nayu, Cenk Erdoğan ile)

Umutsuzluğa alışma demek bizim eski bir alışkanlığımız. Gevende 20. yılını kutlarken ben de onlarla 16. yılımı kutladım. Kendi anlamımı ve hikâyemi bulduğum, beslendiğim yolcuğumun en önemli yerinde onların müziğinin olmasının ne büyük bir şans olduğunu düşünerek. Tüm o yıllar boyunca her konserlerine koşarak gitmek yaptığım en doğru seçimlerden biriydi ve tabii beni buna teşvik eden kişilerin doğruluğunun da payı çok fazla. (Güzel tesadüfler, kesişmeler ve daha bir sürü şey müziğin doğasının getirdikleri) 

Gevende ile ilgili sevdiğim ne varsa yerli yerinde buldum yeniden. Umarım bundan sonra arayı bu kadar fazla açmadan konserlerde kavuşuruz. İlk defa izleyecek olanlar da kendi Gevende yolculuklarına bir an önce çıkabilirler böylece. 

Benim gibi yıllarını kutlayanlarıyla, ilk defa canlı performanslarını izleyenleriyle hepimize unutulmayacak bir deneyim sundular. İyi ki geldiniz, iyi ki hep buradasınız.


"Onu sardalyeler düşünsün,

Sen balık değilsin ki Ahmet"


Selin 

Yorumlar