KONSER ARŞİVİ: Liam Gallagher - 14 Ağustos 2018

MIKA: O Zaman Dans, Renk!


Aslında çok uzak bir zaman gibi gözükmese de,on yıl hiç de fena değil.Bu sefer 2010 yılında mayıs ayının sonlarında benim ilk defa o yıl duyduğum aslında 2.kez düzenlenecek olan Miller Freshtival'a gidiyoruz. 

Genelde böyle olur o hissi hatırlayanlar şimdi beni anlayacaktır.Siz bir müziği,bir kitabı ya da yazarını,bir filmi,bir resmi seversiniz onun peşinde heyecanla öğrenmeye çalışırken o sizi alır başka bir filme,şarkıya,kitaba,resme,zamana ya da fikre götürür. 

Miller Freshtival işte bu şekilde karşıma çıktı.O gün festivale gitmek için ilk motivasyonum Sakin'in de konser verecek olmasıydı.(Uyarı:Bu konuya ayrıca geleceğiz,burada yazan herkes için Sakin ile ilgili kısa kesmesi hiç de mümkün olamayacak kadar anılar ve anlar mevcuttur.)

(Miller Freshtival,29 mayıs 2010 - KüçükçiftlikPark)


Sakin peşinde KüçükçiftlikPark'a doğru yol alırken festivalin diğer isimlerine elbette göz atmıştım. Bunlardan Sakin hariç en dikkat çekeni o zamanlar yeni dinlemeye başladığım The Raveonettes idi.(Bir başka yazıda bahsi geçecektir) Bu yazıda ise o festivalden en net hatırladığım performans olan Mika'yı anlatacağım.



Festival,dahil olabildiklerim içinde sahiden sevdiğim bir etkinlik olmuştu.Alanda duran dönme dolap,atlıkarınca,Mika ile özdeşleştirdiğim ayçiçekleri ve yine Mika etkisi olacak festivale gelen izleyicilerin rengarenk oluşu.Mika sahneye çıktığında kendimizi en önde yüzünü Mika'nın klibindeki gibi boyamış 3 kızın arkasında coşkuyla beklerken bulmuştuk.O zamana kadar Sakin'i dinlemiş mest olmuş üstüne The Raveonettes'i dikkatle izlemek için öndeki yerimizi korumuş olduğumuzdan o kadar önde kaldığımıza inanıyorum. (bir konserde yerini korumak önemli bir konudur,evet.)

Bu merakın sebebini de kendimce şöyle not ettim.İzlediğim ilk yabancı grup/kişi konserleri bu festivalde olmuştu.

Mika tüm renkleriyle sahnede Türkçe cümleler kurmaya çalışarak tüm sempatimizi toplamıştı zaten. Dolayısıyla sahneye ayçiçekleri fırlatılması son derece normaldi.Karşılıklı pozitiflik saçılan anlar. 

İstanbul'da verdiği bu konsere gelene kadar iki albüm çıkarmıştı.2007'de çıkardığı ilk albümü "Life in Cartoon Motion" ile 2009'da yayınlanan ikinci albümü "The Boy Who Knew Too Much" büyük ilgi görmüş,iki albümde de hit denebilecek pek çok parça bulunmaktaydı.Ve İstanbul'u da bu şarkılarla dans etmekten mahrum bırakmadı tabii.


İlk albümdeki "Big Girl(You Are Beautiful)" çalarken sahneye çıkan klibindeki güzel ve rengarenk giyinmiş dansçılar konserin aklımda kalan ve fotoğrafların net çıktığı anlardan biri. 


İşte böyle oluyor,bambaşka niyetlerle gittiğimiz konserden en önde Mika fanlarıyla dans ederek,şarkıları o an orada öğrenmeye ve eşlik etmeye çalışarak çıkmıştık.Bu anların neşesiyle olacak konser sonrası Beşiktaş'a doğru yürürken duvardaki festival afişlerinden birini kendime hediye ettim.(Böyle söyleyince biraz daha güzel durdu sanki) 



Mika bugün müzik kariyerine devam ediyor. Son albümünü 2019'da çıkarmış.Hatta bir aralar 'The Voice' juri üyeliği yaptığını da hatırlar gibiyim.Kendisini tam olarak o günlerde bırakmış olsam da,aklımda kaldığı neşesi,renkleri,Dream Tv'de dönen klipleriyle hatırlayıp seviyorum.


Son sözü Mika ile yapmak şart.Konser sonrası o anlara ait tüm videoları tek tek toplamaya çalıştığım günlerde 'Happy Ending' şarkısını Facebook'da görmüş ve arşivlere eklemişim.Siz bunu izleyin ama bu şarkıya aldanmayın ve hemen "Lollipop", "Relax,Take it Easy", "Love Today" ve "Rain" dinleyin.


(Mika - Happy Ending performansı, 29 mayıs 2010,İstanbul)


 Selin


Yorumlar