tarih:
britpop
liam gallagher
madchester
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Bazı isimler, şarkılar
ya da albümler vardır. Onları bir türlü aşıp başka bir şeye geçemezsiniz.
Hepimizin başına gelmiştir böyle bir durum.
Çok fazla şey
dinliyoruz. Çok sevdiğimiz isimler, şarkılar, albümler var. Ama bazıları daha
eşit. Yapacak bir şey yok.
Tamino o geçilemeyenlerden. Öyle geçemiyorum ki, herhangi bir zamanda aklıma gelen herhangi
bir şarkısı (yine şarkı kelimesi çok zayıf kaldı burada, çaresizim) gönül
telimi sızlatmaya yetiyor.
Facebook’taki bir
paylaşımla tanıdım Tamino’yu. Nisan 2018'di sanırım. Kim paylaşmıştı hatırlamıyorum, arkadaşlarımdan
biri değildi. Bir Facebook grubunda şarkı paylaşan biriydi. Hatırlasam kim
olduğunu teşekkür edeceğim kendisine. Habibi idi o şarkı. Habibi’yi duyunca
kimin paylaştığına dönüp bakmak kısmet olmadı. Diğer şarkılara geçmek de uzun
süre nasip olamadı. Döndüre döndüre sarhoş oldum.
Sonra sıra Cigar’a geldi. Klibi Tamino’nun kardeşi Ramy Moharam Fouad’a ait. Leziz bir klip. Tamino’nun albüm kapağındaki de dahil olmak üzere o muhteşem fotoğraflarını çeken kişi kendisi. Konserlerde de arka plan çekimlerini yapandır aynı zamanda.
Deliler gibi Tamino
dinlediğimiz o ilk zamanlarda sınırlı sayıda dinleyen arkadaşlarımla birlikte kendi
aramızda konuşuyoruz Tamino’yu canlı da dinlemeliyiz diye. N’apsak n’etsek,
nerede yakalasak da izlesek derken…
IKSV Salon’a
geleceğinin haberini alıyoruz gecenin bir kör yarısında. Uyku hak getire
sonrasında. Diyoruz ki, kim dinliyor Türkiye’de Tamino’yu da İstanbul’a gelecek.
Meğerse bizim gibi kimler kimler varmış. Sadece biz olsak yine iyi; İran’dan,
İsrail’den ve daha birçok ülkeden İstanbul’a gelen Tamino hayranları Salon’u
tıka basa doldurdu. Üstelik daha albüm çıkmamıştı. Bir gece de yetmedi. O turnenin son ayağı İstanbul’du. Biletler tükenince, hemen akabindeki gece de
Salon sahnesini Tamino’ya açtı. O biletler de tükendi. Aynı sene içerisinde,
albüm çıkınca, Tamino ikinci kez, üçüncü konseri için İstanbul’a geldi. Bu sefer
Zorlu PSM’deydi. Bu konserde İstanbul’da olmaktan bir kez daha gurur duydum,
bunu konuşuruz bilahare :) ya da konser görüntülerine bir bakın ilk sıralarda
kimler var :)
Tamino’nun klipleri haricinde başka birçok videosuna ulaşabilirsiniz. Canlı kayıtlar var bol bol. Aşağıdaki Indigo Night favorimdir (neden acaba?).
Tamino ilk zamanlarda konserlere bas gitaristsiz çıkıyordu. Kendi yaşıtı olan
davulcusu ve klavyecisi ile birlikte sahnede oluyordu. Sonra, bir baktık ki, senelerdir
Radiohead’den başka kimseyle çaldığına şahit olmadığımız Colin Greenwood
Tamino’nun Indigo Night’ının cazibesine dayanamamış ve resmen Tamino’nun
basçısı olmuş (tüm hayatın boyunca en çok neyi kıskandın deseler, anlatacağım şey
budur). İstanbul’da dört kez, Ankara ve İzmir’de birer kez çaldı Tamino. Hiç
birinde göremedik Colin’i ne yazık ki, ama bence bu konuda bir şeyler
yapabiliriz. Yapalım mı? :D
Tamino, senelerdir orada
burada duyduğumuz “doğu-batı sentezi"nin benim bildiğim tek mükemmel örneği.
Daha iyi bir doğu-batı sentezi duymadım henüz. Bir bakınca hangi kategoride
sınıflandırıldığına, ki benim hiç umrumda değil bu sınıflandırmalar, indie ve
alternatif rock olarak anılıyor. Kulaklar çok alışkın indie ve alternatif rock’a.
Fakat Tamino’nun babasından gelen, diğer indie’lerde karşımıza çıkmayan, Mısır
kökeninin genleri gürül gürül akıyor enstrümanlarda ve vokalinde. E bize de
aşık olmaktan başka bir çare kalmıyor. Bir bakın şu aşağıdaki videoya. Ud
hocasıyla sahneye çıkmış. Ud taksiminden sonra Habibi geliyor. Hoca döktürüyor.
Soruyorum, Tamino, sen ne zaman ud ile sahneye çıkıp ruhumuzu da çekip alıp
gideceksin İstanbul’dan?
Kendisinin 1996 doğumlu olduğunu da belirteyim.
Keyifli dinlemeler…
brit me
Yorumlar
Yorum Gönder