KONSER ARŞİVİ: Liam Gallagher - 14 Ağustos 2018

THE CINEMATICS: Don’t Panic, It’s Just a Trick of the Light

Merhaba Araştırmacı-Dinleyiciler,

Geçmişe yolculuğun resmiyete kavuştuğu bir yazıya daha hoş geldiniz.  

Mesela şu an 2007-2008’e ışınlandık. O zamanlar bir grubumuz var, İzmir’deyiz, sahnede çalınacak şarkı arayışındayız sanki elimizdekiler yetmiyormuş gibi. Suede var, Pulp var, Blur var, Oasis bile var, Radiohead de var tabii ki. Morrissey, Muse, Marion, Arctic Monkeys… Ne ararsan var brit adına, indie adına. Ama işte, huy bu, aramaya devam ediyorsun. O dönem grubun bas gitaristi olan arkadaşımız önermişti The Cinematics’i. Dedik, o da ne ola ki? Hiç duymuşluğumuz yok.



 

Meğerse Interpol’de eksik kalan ruhu burada bulacakmışız. Interpol sevenler alınmasın, severim Interpol'ü. Fakat, onlarla aynı güzergahta bulduğum, konser vermek isteyenlerle istemeyenlerin arasındaki farkı çok net ortaya koyan 2003 Glasgow çıkışlı The Cinematics bana tabii ki daha sıcak geldi. Ve sonuç olarak, o sık örgülü brit-indie süzgecinden hızla geçen ve tüm grup tarafından onay alan The Cinematics’in şarkıları bizim playlist’e eklendi.




Albümlerini sindirdik (ATP’ye dönüştürdük; hala o günkü enerjiyi hissedebiliyorum), şarkılarını çalıştık, sahnede de çaldık üstelik. Fakat asıl önemli olan, birkaç sene sonra, 2010 yılında The Cinematics’in İstanbul’da Bronx Pi’de boy göstermesiydi. O dönemde, kültler ya da büyük isimler, sizin bizzat önünde bulunabileceğiniz bir sahnede zaten birden karşınıza çıkabilme ihtimalleriyle daha da çok sevilen ve daha da kült olabilen hallerdeydiler. Ancak, The Cinematics kült ya da baba bir isim olmamasına rağmen, İstanbul’da karşımızda canlı canlı durmaktaydı. Salon doluydu.







Benim için, kendi şarkıları haricinde, sahnede Jeff Buckley’den Grace’i icra edebilmeleri nedeniyle de yerleri çok başkadır. Çünkü Grace söylemek her baba yiğidin harcı değildir. Vokalist Scott Rinning ve gitarist Ramsay Miller’ın 2007 yılındaki harika Grace kaydı her Jeff Buckley sevenin yüreğini sızlatabilecek güzelliktedir. Bu kayıt gözlerimizden kalpler çıkmasına sebep olmuş ve gruba hayranlığımızı kat kat arttırmıştır (evet, Jeff Buckley kırmızı çizgimizdir).




İstanbul’daki konserde Grace çalmadılar tabii ki. Çaldılar sandınız, değil mi? Hayır, çalmadılar :/ Ben duramadım, “Grace!” diye birkaç kez haykırdım. En sonuncusunu duydu Scott ve bana kocaman bir gülücük fırlattı. Ne yazık ki o kadarla kaldık (güler misin, ağlar mısın?)

Görüyorum ki, başka yerlerdeki başka konserlerde başka Grace’ler de söylenmiş. Aşk olsun Scott!



Albümleri şunlardır bunlardır demeyeceğim, canlı kayıtlara doğru ilerleyelim lütfen.



Günümüzde var olmamaları bu grubun tek kötü tarafı sanırım, 2011’de dağıldılar çünkü. Biraz daha dayansalardı, daha fazla sayıda ve kaliteli canlı kayıt görebilirdik :/

İyi dinlemeler, iyi seyirler dilerim.

Thanx for the memories The Cinematics.

 

brit me

Yorumlar