tarih:
britpop
liam gallagher
madchester
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Müzik zevkimi bilen ve zevkine güvendiğim müzikolog arkadaşım Murat Erdil tavsiye etmişti, "bak tam senlik" demişti. İlk başta çok anlamadım, sonra farkettim ki, gerçekten tam benlikmiş. Beni bir tarafa bırakın, lezizmiş.
Bir bakanın bir daha baktığı, bir dinleyenin bir daha dinlediği İvo Dimchev.
Nereden teşrif ediyor İvo
derseniz, komşumuz Bulgaristan’dan
diyeceğim. Diğer taraftan da, X Factor
UK diyeceğim. Üç evet alarak yarışmaya devam etmeye hak kazanıyor, çünkü koreografisini
de kendisinin hazırladığı şov “wierd” olarak tanımlanıyor ve tekrar görmek
istediklerini belirtiyor “yüce” jüri. Bu tip yarışmalardaki “wierd” tavırlara
son derece mütevazi tepkiler veren İvo, yarışmada sonrasında ne yapıyor
bilmiyorum. Merak edenler videolara muhakkak erişeceklerdir. Benim büyük bir
keyif ve takdirle izlediğim şey ise, müthiş ve son derece haklı bir özgüven.
İvo Dimchev çok özel
bir sese sahip ve bunun sonuna dek farkında. Şarkılarını kendi yapıyor. Kendine
göre de şarkı yapıyor haliyle; vokalist şarkı yapıyorsa, tamamen kendine
yapıyordur. Ses sınırlarını ortaya koyacak, tüm performansını sergileyecek
şarkılardır onlar. Bu konuda bilirkişi olarak Emre Yücelen’in ses analizi videolarına yönelebilirsiniz. Raise’i dinledikten sonra Icure’u dinliyor Sayın Yücelen ve
hayrete düşüyor ses rengi konusunda. Çok eğleniyorum İvo’ya verdiği tepkileri
incelerken.
Geçen sene dört konser verdi İvo Türkiye’de; 10 Ekim’de Antalya’da, 11 Ekim’de İzmir’de, 15 Ekim’de Ankara’da, 16 Ekim’de ise İstanbul’da. Hatta Samsun da vardı yanlış hatırlamıyorsam ilk duyurulduğunda. İstanbul’daki konserinde ön saflarda bulunma şerefine erişenlerdenim. Turnelerde tek başına sahneye çıkıyor çoğunlukla. Zaman zaman klavyesi kendisine eşlik ediyor, kimi zaman da seyircilerden birinin sahneye gelmesini istiyor ona perküsyonda destek olsun diye.
Dört şehirdeki konserlerin
çok keyifli geçtiğini Ivo'nun instagram hesabından görebilirsiniz. Hatta Hope şarkısına Türkçe sözler
uyarlayarak “öp beni öp beni, seni
seviyorum canım” şeklinde söylüyordu sahnede. Ancak şöyle bir talihsizlik
var ki, İvo bu Türkiye macerasının maddi karşılığını alamadığını açıklamıştı
konserlerden aylar sonra. “Benim için
büyük bir sorun değil” dese de, umarım hallolmuştur bu durum.
Turneler haricinde özel
şovları da var İvo’nun. Söz, beste ve düzenleme yaptığı yetmiyormuş gibi, sahneye
birlikte çıkacağı dansçılarının koreografisini de kendi hazırlıyor. Bu konuda
uzman statüsünde, çünkü Avrupa’daki akademilere davet ediliyor ders vermesi
için.
Türkiye’deki konserler
aslında daha geniş bir 2019 turnesinin
parçasıydı. Türkiye, Slovenya, Los Angeles, İsviçre, Fransa, Rusya, Brezilya,
Portekiz ve Arjantin’i içeren konserler silsilesi tamamlandıktan sonra İvo’nun bir
grup kurma hazırlığında olduğunu görmüştük. Stüdyo çalışmalarından hikayeler
paylaşıyordu. Hatta 22 Ocak’ta yine İstanbul’a konsere gelecekti. Fakat
COVID-19 mevzusu patlayınca hepimizin tepesinde, İvo’yu grubuyla sahnede görmek
de başka bir bahara kaldı.
Ama peki İvo durur mu?
Ya da, bu enerji ne kadar zaptedilebilir diye sormalıyım :)
Normal şartlarda zaten “selfie konserleri” düzenliyordu İvo.
Bir salonda, lobide ya da odada etrafına hayranlarını toplayıp, onların selfie
çekmeleri için mini konser veriyordu. Corona virüs biraz anlaşılıp nasıl
yaşamamız gerektiği Nisan ayında netleşmeye başlayınca, “Corona Kush Kush” şarkısını yaptı ve yaşadığı şehir olan Sofya’da ev konserlerine başladı. Baskı tişörtlerinden sipariş verenlerin evlerine mini konserlere gitti. Salon, yatak
odası, mutfak, balkon, banyo, bahçedeki hamak gibi, evlerin muhtelif
kesimlerinde etrafında zıplayan çocuklar ve dans eden insanlar eşliğinde ve
hatta arabalarda şarkı söylediğine şahit olduk İvo’nun. Eylül ayında ev
konserleri İstanbul’a sıçradı (başka bir pandemi mi geliyordu!). İstanbul’un
muhteşem manzarası eşliğinde çok güzel konserler verdiğini gördük. Hatta İvo’ya
şarkı söyleyenler de çıktı :))) Sonra Sofya’ya evine döndü, çok sevdiği
koltuğunda “İstanbul’da sadece birkaç gün
kaldım, ama bir sürü arkadaşım oldu. Kışı İstanbul’da geçirmeyi düşünüyorum.”
dedi. İstanbul’daysanız ve uygun bir ev varsa civarınızda, müstakbel komşunuza haber
verin bence hemen.
Bu yazıyı yazarken Raise dinledim döndüre döndüre.
Şarkının “very bloody heart” kısmını
yolluyorum hepinize.
Instagram hesabımızdan
İstanbul konseri görüntülerine ulaşabilirsiniz.
Konserli günlerimize
geri dönmek ümidiyle; KIŞ KIŞ KORONA!
brit me
Yorumlar
Yorum Gönder