KONSER ARŞİVİ: Liam Gallagher - 14 Ağustos 2018

THE RADIO DEPT.: Dünya Meseleleri ve Pop Müzik

Adı İsveççe'de ''Radioavdelningen'' olarak yazılan The Radio Dept., benzin istasyonundan radyo tamircisine döndürülen bir dükkandan adını almakta.




Grup, 1995'de iki okul arkadaşı Elin Almered ve Johan Duncanson tarafından kurulsa da bu ikilinin müzik yaşantısı uzun ömürlü olmuyor. Üç sene sonra Martin Larsson ile birlikte farklı isimler gruba dahil oluyor ve aynı grup adı ile müzik yaşantısına devam etmeye karar veriyorlar. Müzik dergilerine, yaptıkları şarkıların demolarını gönderen grup günlerden bir gün Sonic Magazin'den olumlu geri dönüş alıyor ve derginin yanında verilen ücretsiz CD'lerden birinde şarkılarına yer veriliyor. Böylece Labrador Records ile yolları kesişiyor ve kısa sürede anlaşma da imzalanıyor. 

2003 tarihli ilk albümleri Lesser Matters ile olumlu geri dönüşlerin devamı geliyor. Bir süre sonra ise Per Blomgren ve Lisa Carlberg gruptan ayrılıyor. Bu ayrılıkların sonrasında ise açıklama olarak şarkılarda akustik yerine dijital bateri kullanmak istediklerini ve ''bass çalan bir üyeye ihtiyaçları olmadıklarını'' belirtiyorlar.

Her ne kadar Labrador Records çatısı altında olmak iyi gibi görünse de grubun açıklamaları pek de öyle olmuyor ve süreç içerisinde çokça sıkıntı yaşayan grup seneler süren sorunların nihayetinde kendi plak şirketlerini Just So! ismiyle kuruyorlar. Ünlem işaretini özellikle vurgulayan grup imla işaretlerine olan takıntısı ile -benim uydurmam da olabilir- gönlümü kazanıyorlar. Çünkü yaşasın dil bilgisi ve imla kuralları! (Gereksiz bir gaza geliş, hemen bu konuyu kapatıyorum.)

Söz konusu İsveç'li bir grup da olsa aslında şarkı sözlerinde İsveç'teki aşırı milliyetçilik hatta faşizm karşıtı sözlerin olduğunu duymak mümkün. Popüler diyebileceğimiz bir müzik türü ile bunu yapabiliyor olmak ise The Radio Dept.'i sanırım diğerlerinden ayrı bir yere koyuyor. Birçok dinleyicileri gibi beni de bu noktada yakalıyorlar. Hatta ülkemizde de birkaç kez konser verdikleri ve çokça sevildiklerini söylemek mümkün.




Küçük bir spoiler olarak Pulling Our Weight, Keen on Boys ve I Don't Like It Like This şarkılarının da Sofia Coppola'nın Marie Antoinette filminde kullanıldığını belirtelim.

Hiç ilgimizi çekmedi diyorsanız en azından albüm kapaklarına bir göz atmanızı önereceğim. Hepsine ayrı ayrı bayılıyorum ve en sevdiklerimden birini hemen aşağıya sizler için yerleştiriyorum.



                                                      I Don't Need Love, I've Got My Band Albüm Kapağı


Bu kadar yazmışken özellikle ''Heaven's on Fire'' şarkısının girişindeki Thurstan Moore'un konuşmasını anmamak olmaz elbette. Özetle kapitalist düzenin yok edilmesi gerektiğini söyleyen Moore'a The Radio Dept. ''When i look at you, heaven's on fire'' diyerek adeta +1 der ve şarkı hafızamızdan çıkmayacak şekilde zihnimizde sağlam bir yer oluşturur.

2020 gibi bir seneden sonra hem en sevdiğim The Radio Dept. şarkılarından biri olan hem de adı ve sözleri ile o yıllara dönsek pek de fena olmaz diyebileceğimiz ''1995'' isimli şarkıdan bir alıntı ile sözlerime son veriyorum:

1995 is like missing buses, 

It's like walking 15 miles to see your love.


F. Zeynep


Yorumlar