KONSER ARŞİVİ: Liam Gallagher - 14 Ağustos 2018

THE POSTMARKS: Geçmişe Kestiğimiz Biletler

60 sene öncesine müzik aracılığıyla gitmek isteyen ve bugünde yaşamamakta ısrar edenleri tanıştırmak ve anmak istediğim grup, The Postmarks.

The Postmarks, Tel Aviv doğumlu vokal Tim Yehezkely, Christopher Moll ve Jonathan Wilkins'den oluşuyor. Vokal Tim Yehezkely'nin kadın olduğunu belirtmekte fayda var çünkü genelde ismi itibariyle karışıklığa maruz kaldığını çeşitli söyleşilerde dile getirmiş.





2007'de The Postmarks isimli ilk albümlerini yayınlayan grup, müzikleri ile Rolling Stone, Pitchfork Media tarafından büyük beğeni topluyor. Esas keşfedilmeleri ise Amerikalı indie pop grubu Ivy'nin üyesi Andy Chase tarafından oluyor. Aynı zamanda plak şirketi sahibi olan Chase adeta filmlerde olduğu gibi grubun müziğinden ilk andan itibaren çok etkileniyor.

2008'de cover şarkılardan oluşan By The Numbers albümünü yayınlıyorlar ve olumlu geri dönüşler almaya devam ediyorlar. 

Kısa bir müzik yaşantısına sahip grup 2009'da ise kariyerlerinin üçüncü ve son albümü olan Memoirs at the End of the World'ü yayınlıyorlar. 

Kısacık sayılabilecek 6 senede çokça konser veren The Postmarks, Peter Björn and John ile ilk Avrupa turnelerine de çıkıyorlar.

Sonrasında dağılan grup üyeleri kendi kariyerlerine odaklanıyor ve esasında hikaye burada bitiyor.




Bu genel geçer bilgiler dışında gelelim asıl neden gruba teşekkür ettiğim kısmına:

Kendileri ile ilk tanışmam No One Said It Would Be Easy isimli şarkıları ile oldu diyebilirim. Zaman zaman dinlemeden seveceğiniz hissine kapılırsınız ki buna yardımcı olan şarkı isimleri de vardır elbette. Söz konusu şarkıyla ve grupla da ilişkim tam olarak böyle başladı. 

Aslında hem grubun adının nostaljisi hem şarkılara baktığımızda 60'ların film müziklerine olan benzerlikleri elbette tesadüf değil. Grup üyelerinden Christopher Moll her zaman özellikle film soundtracklerine ilgili olduğunu söylüyor. Buradan referans alarak şarkılarında sinematik bir havanın hakim olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Hatta belki Richard Hawley severler bunu da sevdi gibi bir iddiada da bulunabiliriz. :) İlgili yazımız için bkz: RICHARD HAWLEY Sheffield'daki Kuyusundan Sesleniyor

Bir röportajlarında, şarkıların temsil ettiği renkler olduğundan ve bu renkler işin içine girince düşüncelerin de beraberinde geldiğinden bahsediyor sevgili The Postmarks üyeleri. Bu tabiri çok sevdiğim için sadece alıntılıyor ve hayal dünyanızda bir yerlere konumlandırma kısmını sizlere bırakıyorum. :)

Son olarak ise malum pandeminin üzerinden 1 sene geçmiş ve geçmeye devam ederken 3. albüme adını veren cümlede dendiği gibi dünyanın sonundaki anılarımıza selam verip ütopik düşlerde müzik yardımıyla yaşamaya devam edebiliriz.

Çünkü evet, kimse kolay olacağını söylemedi.



                                                                The Postmarks - Let Go



                                         The Postmarks - No One Said This Would Be Easy


F. Zeynep


Yorumlar